4 Nisan 2008 Cuma

Heineken

Hain iken keyif veren altın sarısı barut, alçak topraklardan...
Şimdi, konu şu:
Senle paylaşarak zevk alabileceğimi düşündüğüm bir konu bulamıyorum artık.
Sunarak veya hakkında soru işaretli gözlerle yüzüne bakarak tatmin olabileceğim şeyler tükendi sanırım.
Bu yazı son kurşunum olabilir.
Yine de iyi hissediyorum.
Sanırım, bu klavyenin tuşlarına dokunmak, sana dokunmaktan daha zevkli hale geldi.
Üzülmemek elde ve mümkün değil. Eldeyse mümkün müdür zaten?
Sarhoşken birini öpmek gibi hissetiriyor bunları yazmak.
Ayık bünyenin tepkisini, iki taraf için de getireceklerini ve götüreceklerini, saniyeler sonrasının hazzını veya elemini bilememek önemsizdir ya... Öyle rahat bir seyahat, şu anda parmaklarımınki...
Severek sırtında dolaşıyorlar sanki...
Hissetmedin hiç.
Merakından hemen kurtul, senle ilgili değil ki!

İlk nefesimizde savrulmuştun zaten.
Ben özgürlüğümün tadını çıkarıp, şımarıyorum.

Hiç yorum yok: