16 Nisan 2007 Pazartesi

kaleye atılan toplar kaale alınası mı?

Bu sabah suratım asıktı, çünkü 14 saattir sırtım kasık.
Kasıklar siper.
Gümüş kaşıklar süper!

Göbekte göğüs göğüse çarpışıyor kalbin ve penisin silahlı kuvvetleri!

Penis, kalbin menzilinden çıkmayı öğrendiği için; ağıtlar düzülmüyor artık dizlerde. Uzaktan, uzun menzilli ama güdümsüz silahlarla vuruyor göğüsteki kaleyi ve eski medeniyetin müttefikleri olan gözleri ve kulakları. Kontrolü ele alma mücadelesi hiç bu kadar belirgin çatışmalara neden olmamıştı.
Bu beyin beyin takımı, takımı ele alıp; tehlikenin kalpten uzakta kalmasını başarmıştı genelde. Elde kalan savaş atıklarından bıktı artık.

Göbeğin ve dahi sırtın, bu savaşta bunca zarar görmesi, hep bir avuç avuç için. Sıcak bir avuçla kastedileni, iki taraf da farklı değerlendirme ihtirasında olsa da, kaynak aynı. Kaynağın değeri ise ne kadar izafi... Anlamayan, güçlü karar organları!

Beyin takımı da takmıyor artık beyi, beyin koalisyon takıntısını. Beye müktedir beyin lazım. Beyin avcunu ısıtmak lazım.

Neyse ki, kalp, penise giden tüm hammadde akışını kesmeyi istese de; böyle bir kısıtlama nedeniyle çıkacak bir vücut savaşından çekiniyor.

Hiç yorum yok: