9 Nisan 2007 Pazartesi

tek kişilik denizaltı ve roka gibi denizatı

Bugün çok yorucu geçti. İşim hırpaladı beni.
Eve geldiğimde çok susamıştım. Ofiste yediğim fast-food ürünü yüzünden sanırım. Bir bardak suyu, müzik (kanatlı taşıtım) eşliğinde içerken hissettiğim rahatlığa, dün geceden beri ihtiyacım olduğunu anladım.

Sonra, son zamanlarda yakın arkadaşlarımın "sen fena kaptırdın bu Incubus'a..." diye takılmalarının nedeni olanlardan birine baktım.
MP3 listesinde sırası gelen şarkı, "Love Hurts" idi. Sözlerini okudum.
"One man submarine" metaforuna takıldım. O anda, geçen hafta yazdığım Trieste geldi aklıma.
İşte, bu benzerlik nedeniyle arkadaşlarımın tepkisini çekecek kadar kapıldım bu heriflerin müziğine.
Yıllardır dinlediklerim içinde, çok daha yetkin ve başarılı müzisyenler tabii ki var; çok daha etkileyici şarkılar, albümler dinledim elbet. Beni daha uzaklara ve hiç bilmediğim yerlere taşıyanlar da oldu.
Incubus'un farkı, benim en çok keyif aldığım metaforları, anlatım tekniklerini, benim tarzımda ama benden daha ustaca kullanan birine (Brandon Boyd) ilk kez rastlamamın, kendi üzerimdeki etkisindendir. Sayesinde, kendi mahallemde, son sürat ve en emniyetli şekilde; her seferinde son teknolojiyle güncellenmiş, yenilenmiş bir araçla dolaşıyorum.

Yüzeyde kalan sarı (Yellow Submarine) güzelliklerden Eva Herzigova emekli oldu!

Bir de, çok değil ama, müzik yapamıyor olmaktan şikayetçiyim. Merak edenlere...

Hiç yorum yok: