20 Mart 2007 Salı

ah annam ah...

Içlerini bilmeseniz de, yüzlerine baktiginiz zaman, kaçtigi veya sakindigi seyi hep yaninda tasidigini anladiginiz insanlar vardir. Onlar görmez ama siz görürsünüz degerli tehlikelerini veya yaralarini. Ögüt vermek, uyarida bulunmak, yardim sunmak, bu insanlarin bazilarini daha da panikletir; bazilarinin ise yüzlesmesini erkenlestirdigi için ise yarar. Her zaman da dogru karari veremezsiniz zaten. Dogru karari vermek, karsinizdaki insanin nasil algilayacagini bilmekle çok ilgilidir çünkü. Çogu zaman, vakti gelince atlatilacak dönemlerden herkesin geçtigini hatirlayip, kendi meselelerinize yogunlasirsiniz. O insanin elem çantasi da, sizinki gibi, hiç bos kalmayacaktir. Agirligi degisecek, içindekileri göstermeye devam edecektir.
Korkularimi veya acilarimi, her zaman ideal yollardan idare edebildigimi söylemeyi, söylerken de yürekten inanmayi ve rahat etmeyi çok isterdim. Yakindan taniyanlar ne kadar endise sevici oldugumu bilirler. Detaylari iliskilendirmek çogu zaman keyif verir. Bu iliskiler sifatlarla birlesince, sorunlar da bas göstermeye baslar benim için. Yogun bir ag olur günlük hayat. Daha da yogun aglar vardir; iliskiler, riskler, ekonomi gibi...
Çantamin içini görebildigini bildigim insanlar var. Görebildikleri için memnun oldugum; istedikleri zaman, istedikleri gibi elle karistirabilecek olanlar pek azdir. El becerilerine güvenmeyip, kendiliklerinden bir mesafeden bakmayi seçenler de var ayrica; neye muktedir olduklarini neye yetmeyeceklerini söylememe ragmen, kafalarini çantaya daldirmak isteyip de, her defasinda zorla öteye itelediklerim de...
Zamanlama ve yogunluk uyumsuzlugu nedeniyle, çanta kullanmadigim zamanlarda karsilastigim için, cebimdeki kesici ve delici ve patlayici ve asindirici ve üzücü ve göz yasartici ve tahrik edicileri ufakliklari fark etmeyenler, etmemesi gerekenler, etmesi için yakardiklarim da cabasi...Çantam, içindekiler, ceplerim ve çöplerim ile ilgili o kadar çok eylem, ihtimal ve insan varmis ve ben bunlari o kadar geç farketmisim ki...
Simdi yine, detaylar arasi binlerce elektrikli esek seferde. Bu eseklerin yarattigi sarsintiyi bazen "concrete donkey", bazen müzik, bazen ask, bazen is, bazen disadönüklük, bazen bisiklet, bazen uykuyla tolere ettim. Esekleri hizlandirmak için bira veya sarap da kullandigim oldu.Artik esek filomun bakima veya küçülmeye ihtiyaci var galiba. Ya da detaylar azaldi. Tam anlayamiyorum. Esekler rapor veremiyor çünkü!
Son günlerde, ayak baglarimin ne oldugunu disardan görebilenlerin genellikle benim izin verdiklerim olduklarini düsünmeye basladim. Daha da fenasi, benim yönelttigim sekilde algiliyorlar sanirim. Disadönüklügümün, bu esek trafiginin yarattigi gürültüyü bastirdigini ne zaman anladim acaba? Ne zamandir seferdeler? Ne zamandir caz yapiyorum? Neyse ki, yönlendirilmeye meyilli olmadigimi düsünerek avunabiliyorum. Kendime dogru söyledigimi biliyorum; yaniliyor olabilirim ama dürüstüm. Vicdan islevsiz ve pürüzsüz.
Midem dolayisiyla bana rahatsizlik verecek seyler belirlendi. Az degiller. Bunlari bünyemden uzak tutmak disinda, huzur bulma seklimi de biraz degistirmem gerek. Kafami daha fazla sabit tutmam gerek. Azalan lezzet seçenekleri, çogalan anomaliler... Buldum!!
Filodaki esekleri köpeklerle degistirecegim!
Bir sürü beagle alacagim. Hizli, zaten merakli, duygusal...
Jenna'yi çok özledim!
Anna Molly'den de kaçmak lazim. Sarki güzel oldugu için, çabuk tüketebilir miyim acaba?
Çanta gibi... Olmasa da, yerine geçebilecekler var.

Hiç yorum yok: